Günes gözlügü kullanimi bütün dünyada her geçen yil daha da
yayginlasmaktadir. Sadece günesten korunmak için degil bir çok nedenle
örnegin doga sporlarinin hemen hemen her dalinda gözü dis etkenlerden
korumak için, hatta kapali alanlarda bile kullanilmaktadir.
Günes gözlüklerinin asil amaci, bizim için olaganüstü islevi olan GÖZ
gibi doga harikasi bir organi fiziksel dis etkilerden korumaktir.
Günesin ultraviyolesinden ve göz kamastiran fazla isiktan korumasi asil
amaç ise de ayrica rüzgarin da zararli etkilerinden gözlerimizi korur.
Rüzgar, göz kapaklarinin kornea üzerindeki hareketlerini kolaylastiran
gözyasini kurutarak, kayganligini azaltir. Rüzgarin tasidigi toz, kum,
polen gibi partiküller kornea ile kapak arasina girerek tahrise neden
olur. Bu tahristen sonra gözün bakteri ve virüslere karsi direnci
zayiflar. Gözyasi her an, her dakika gözü yikayarak temizler. En küçük
bir yabanci bir cisimle bile gözyasi pinarlari uyarilarak bol miktarda
sivi salgilanir. Rüzgar salgilanan bu siviyi aninda kurutarak yikanmaya
engel olur.
Bisiklet, motorsiklet, sörf, kayak, snow board, yamaç parasütü gibi hem
hizdan kaynaklanan rüzgardan hem de dagcilik gibi yüksek yerlerde
olusan rüzgardan gözleri mutlaka korumak gerekir
Özellikle rüzgardan korumayi amaçlayan gözlükler siradan günes
gözlüklerinden farklidir. Daha cilde yakin, sakaklari saran, gözü bir
maske gibi koruyan, üstten ve yanlardan rüzgari önleyen, dayanikli,
genellikle poli karbonat ham maddeli (kirilmaz) ve polarize camli
(yansiyan isinlari filitre edebilen) özel gözlüklerdir.
Dogada arastirma yapan doga bilimciler,treking yapanlar, meslekleri
geregi dogada çalisan mühendisler, teknisyenler ve isçilerin
bulunduklari ortama en uygun KORUYUCU GÜNES GÖZLÜKLERIni tercih etmeleri
gerekir.
Günesli ortamlarda araç kullananlarin da keza günes gözlügünü
vazgeçilmez bir ihtiyaç olarak görmeleri gerekir. Çünkü bol isikli
ortamlarda kontrast ve buna bagli olarak görüs keskinligi azalir. Yolu
ve çevreyi görebilmek için dikkat artar. Göz kapaklari fazla isiktan
korunmak için kisilir, göz mercegi (pupilla) toplu igne basi kadar
küçülmüs ve onu o halde tutmaya çalisan kaslar yorulmustur. Tatli bir
uyku hali göz kapaklarini zorlamaya baslar.Bu durum trafik kazalarinin
olus nedenleri arasinda küçümsenmeyecek bir orana sahiptir. Bol isikli
ortamlarda araç kullananlar, uygun bir günes gözlügü ile hem görüs
keskinligini artirmis hem de gözlerinin yorulmasini geciktirmis olurlar.
Sürücüler için en uygun günes gözlügü, cami en az %85 koyulukta,
kahverengi, mümkünse polarize ve polikarbonat gözlük camidir
.(yansimalardan ve kaza aninda gözü korumasi için) .
Bu gözlük cami asfalt rengiyle çevresindeki renkler arasinda maksimum
kontrast saglar. Yol, çevredeki renklerden ayrilarak sürücünün yolu ve
üzerinde seyreden araçlari daha kolay görmesini kolaylastirir. Pupilla
fazla isik almadigi için dingin haline yakin bir kasilma ile daha az
yorulur.
Egik gelen günes isinlari asfaltta aynamsi yansimalara neden olur. Göz
kamasmasina neden olan bu etki trafik kazalarina davetiye çikarir. Böyle
durumlarda bazen günes gözlügü bile yetersiz kalabilir. Sürücünün hemen
basinin üstündeki gölgeligi indirerek ikinci bir önlem almasi
gerekebilir.
Ideal günes gözlügünü seçerken sadece gözlük çerçevesinin estetigi
degil ayni zamanda gözlük caminin nitelikleri de önemsenmelidir.
Yasanilan ortama ve hangi amaçla kullanildigina göre cam rengi ve türü
saptanmalidir. Örnegin: Dogal yesil bir çevrede (ormanlar, yesil golf
sahalari, bol yagmurlu, bol yesilligi olan sehirler) yasayan veya spor
yapan insanlar koyu YESIL renkli gözlük camlarini tercih ederlerse yesil
ortamdan ve yesil nesnelerden yansiyan isinlar yesil cam tarafindan
filitre edileceginden, artan kontrast nedeniyle çevreyi daha net
görürler.
Yasanilan ortamda mavi, gri, viyole pembe, mor, renkler yogunlukta ise,
örnegin sürekli gemi veya diger deniz araçlari ile seyahat etmek
durumunda olanlarin keza uçak veya diger hava araçlari ile gökyüzünde
uçmak durumunda olanlarin özellikle gri, füme renkli gözlük camlarini
tercih etmeleri gerekir. Deniz ve gökyüzü nün mavi renklerini filitre
edilerek diger isinlarin göze gelmesi kontrasti artirir. Kontrast
artinca görme keskinligi artar. Ortamdaki fazla miktardaki mavi ve
viyole renkli isinlar, görüsü azaltacak oranda puslanmaya neden olurlar.
Fotograf makinalarinda bu etkiyi azaltmak için pembe renkli, ultra
viyole kaplamali filitreler kullanilir. Aksi takdirde fotograf silik ve
puslu çikar. Bu filtreler ortamdaki fazla mavi isigi süzerek görüntü
netligini artirir.
Kisaca ortamda hangi renk hakim durumdaysa o rengi en yüksek oranda
elimine eden, ayni renkteki gözlük camidir. Örnegin çöllerde veya
bozkirlarda hakim olan renk sari, bej ve kahverengidir. Bu renklerin
etkisini azaltmak için kahverengi günes gözlügü cami kullanilmalidir.
Sisli ortamlarda sari ve amber rengi en yüksek kontrasti saglar. Keza
gece görüsünü de bir nebze artirirlar. Sari rengin günes tayfinda
kendinden önce gelen mor, viyole ,mavi, yesil renkleri filitre etme
özelligi vardir. En çok puslanmaya (flulanmaya) neden olan bu soguk
renkler ortamdan elimine edildiginde kontrast artar. Görüs iyilesir.
Günes isinlari sirasiyla görünmeyen kozmik isinlar (radyoaktif isinlar,
röntgen isinlari) ultraviole C, ultraviyole B, ultraviyole A,ve dalga
boyu 400 nanometreden baslayan görünen mavi,yesil,sari,turuncu ,kirmizi
ve görünmeyen fakat sicakligi hissedilen enfraruj (kirmizi ötesi)
isinlardan olusur. Görünen renkler 400 nanometreden baslar 760
nanometrede biter. 760 nanometreden itibaren kirmizi ötesi isinlarin
sicaklik etkisi baslar. Bu etki günes gözlügü camlarinda kolaylikla
hissedilebilir.Kirmizi ötesi isinlari % 85 koyuluktaki
kahverengi,mineral camlar filitre edebilirken ayni koyuluktaki plastik
camlar etkisiz kalirlar. Bu nedenle plastik gözlük caminin arkasinda
kalan alan, yani göz civari ve yanaklar isinarak o bölgede hava
sirkülasyonunun da azligindan terleme meydana gelir. Mineral camli
gözlüklerde isi olusmaz. Terleme yüzün diger bölgelerinde ne kadarsa göz
civarinda da o kadardir. Sadece hapsolan havanin yarattigi kadar
sicaklik vardir.
Keza koyu kahverengi mineral camlarin ilaç siselerinde tercih edilme
nedenlerinin basinda : hem ultraviyoleyi hem kirmizi ötesi isinlari
maksimum seviyede filitre etme özelligi gelir. Bu nitelikleri sayesinde
sise içindeki kimyasal maddeleri ultraviyolenin radyoaktif etkisinden
ayrica enfraruj un isi etkisinden korurlar.
Görünen isinlar 400 nanometre dalga boyu ile viyole renkten baslayip
mavi, yesil,sari, turuncu, kirmizi olarak 760 nanometrede görünür
niteliklerini kaybederler. Mavi ve yesil renklerin dalga boyu kisa, sari
rengin orta,kirmizi rengin dalga boyu uzundur. Göz, uzun dalga boyunu
daha kisa zamanda,kisa dalga boylarini göreceli olarak daha uzun zamanda
algilar. Eger gece yaklasik 500-1000 metre uzaklikta ayni yerde ve
üzerinde mavi, sari, kirmizi renklerin oldugu isikli bir tabelaya
bakilacak olursa kirmizi daha yakinda, sari renk ortada, mavi renk daha
uzaktaymis gibi algilanir. Bunun nedeni görünen isinlardaki renklerin
dalga boyunun birbirinden farkli olusudur.
Günes gözlüklerinin koruyucu etkilerinden yararlananlar ayni zamanda
gözü kismaktan kaynaklanan ve göz kenarlarinda ve alinda meydana gelen
erken kirisikliklardan da korunurlar. Günes gözlüklerinin hiç
düsünülmeyen ikinci faydasi da budur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder